Küçük bir kız çocuğunun gözünden hayata bakmanın ne demek olduğunu unutmuştum nicedir.
Anne olmak, çalışmak derken durup düşünecek,tefekküre dalacak vakti ve sabrı kalmıyor insanın.
Ebeveyn olunca çocuğunuza her şeyin en iyisini layık görürsünüz.Bu çoğunluk için böyledir.(münferit durumlar mevzu bahis değil)
Her şeyin en doğalı yenmeli, uyku saati düzenli olmalı.Tabii yapamadıklarımız içinde ah vah edilmemeli.
Kendime göre oğlumun asgari ihtiyaçlarını karşılarken, başka çocukların bu kadarını bile bulamadığını,imkanı olsa da bazı ailelerin bazı konularda daha rahat olduklarını biliyorum tabii,ama yinede küçük Aslı'nin bilgiçliğin tavanı sayılabilecek açıklamaları beni hem güldürdü hem de düşündürdü.
Aslı oğlumun bakıcısının yeğeni. Ara sıra teyzesini görmeye gelince oğlumlada tanışmış oldu.
Doktor tavsiyesiyle, daha az tuzlu olduğundan ona labne peyniri yediriyordum.Vitamin içinde türlü meyveler ve sebzeler.
Beslenmesi, tam uyulamasa da belli bir program dahilinde.Küçük kız bu manzarayı görünce teyzesine '' Teyze bunlar bu kadar şey alıyorlar da çocuğun tüm ihtiyaçlarını karşılayabiliyorlar mıki?''
Kastettiğinin ne olduğunu soruyorum.Bakıcımız ''Yani çokta gerekli olmayan şeyleri çok alıpta temel ihtiyaçlarına para yetiştiremem gibi bir durum olur mu?'' demeye getiriyor.Yok yok onlar her şeyini alıyorlar, sen merak etme deyince, teyzesine o zaman zengin aile bunlar galiba diyor.Tabii bu doğru değil, ama onun gözünde bunu değiştiremez kimse.
7yaşında olup ta bir kaç saat içinde böyle bir tespit yapıp,böyle dile getirmesi hayrete şayan.
Bir de bu cümleyi ona neyin nasıl söyelttiğini düşündüm tabii.
Biraz safça, sorumluluk duygusu geliş(e)memiş bir babayla yaşadığı bütün olumsuzluklarına şahit olduğu bir anneye sahip bu küçük kız.
Hal böyleyken sanki evin reisi oymuşçasına ev işlerine, para yönetimine, babasının hal ve hareketlerine karışır olmuş. Bu basit bir bilmişlik değil bana göre.Hani olur ya bir iş vardır yapılması gereken, ama kimsenin oralı olmadığını farkedersiniz. Siz de üzerinize vazife olmasa bile yapmaya kalkarsınız. Buda o misal.Bakıcımızın gülerek anlattığı şu örnek gayet açıklayıcı
Bir gün evlerine misafir geliyor ve ikram olarak ayçiçeği koyuyorlar önlerine.Bizim kız bir süre sonra babasına etrafa kabuklar saçtığı için şöyle diyor ''Misafirler gitsin ben göstereceğim sana''
Böyle diyor çünkü babasının küçük bir çocuk gibi etrafa saçarak bir şeyler yemesi onu misafirlerine karşı küçük düşürecek. Böyle düşünüyor.Bunları dert ediyor bu yaşta
Bu durumu ailede kabullenmiş.Sabahları kalkınca okula gitmeyecekse ev işi yapıyormuş. Üstelik misafirliğe gittiği akrabalarında da her işe yardım ediyormuş.
Bu zamansız ve ağır sorumlulukların o farketmesede bir gün ona fazla gelebileceğini söylüyorum, gülüyor teyzesi.Ne yapsın, anne babanın durumu belli, diyor.
Çocuklarımız.
Akıllısıyla,haylazıyla
Özürlü ve üstün zekalısıyla bizim çocuklarımız.Onları dünyaya getirirken ne kadar büyük bir sorumluluğun altına giriyoruz aslında.
Bu ağır yükün ne kadar farkındayız . Biz yetişkin olarak çoğu zaman bir insanın sorumluluğunu taşıyamazken, bu küçücük kızın ailesinin her türlü sıkıntısını kendi üstüne almaya çalışması aslında komik değil trajikomik.
Maalesef bu durumda olan çok çocuk var.
Bizimse elimizden hiç bir şey gelmiyor herzamanki gibi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder