Okuduğum ilk romanı İsimle Ateş Arasında'ydı.
Nazan BEKİROĞLU bir şekilde en merak ettiğim yazarlar arasına kendini de kattı.Ne zaman yazar, ben bir daha ne zaman fırsat bulup okurum o yazılanları diye merak ettiğim yazarlar vardır benim. Okudukça okuma isteğimi arttıran, gönlümü ellerinin içine almışcasına yazan.
Nazan BEKİROĞLU' da bunlardan biri. Nar ağacı kitabında dikkat çeken ilk nokta anneannesi ve dedesinin tanışma hikayesi üzerinden balkan savaşı dönemini anlatması. Savaşın sadece Rumeli Türklerini değil anadoludaki halkı da etkilediğini, bir sürü insanın muhacirlik denen gurbet yolculuğunu nasıl yaşadığını, kaneviçe işler gibi bir iğneyle ruhuma işledi.
Roman Tarih fonunda aşkı anlatıyor görünsede aşk tarihin fonu oluyor çoğu zaman. Ateşe tapan İranlılarla ilgili bilmediğim çok ilginç ayrıntılar öğrendim.
En önemliside tiryakisi olduğum çayın bir tılsım, bir iksir gibi okurken bile insanı kendine getiren anlatılışıydı.Çayın İranda Azerbaycanda demlenme halini o kadar merak ettim ki zamanda yolculuk yapıp o dönemdeki bir çayhaneye gidip 'Bir çay içp kalkacağım ben' diyesim geldi, ama tabii ki bu mümkün değildi. Neyse roman o yolculuğu okuyanlara yaptırıp içmiş gibi olmanızı sağlıyor ya yinede yaseminli karafinli sularla porselen demliklerde demlenen çayları merak etmeden edemedim.
Hemen evdeki karanfil tanelerinden iki üç tanesini suyuna kattığım bir çay demledim. Farklı tatlara açık olanlar için bir çay tarifi şöleni de sunuyor kitap en nihayetinde.
Son olarak Tebriz, Taht-ı Süleyman, Batum, Bakü şehirlerini yine tarihi fonuyla beraber anlattığı için keşke imkanım olsada oraları bende görebilsem, dedim.
Nazan BEKİROĞLU bir seyyahtan daha güzel anlattığı için şiddetli bir görme ve yaşananlara ortak olma arzusu doldu içime.
Veee tabi ki aşk. Aşkın yıkıcı halini yaşayan kahramanlarımız yanıpta kül olduktan sonra aşkın serin bir su olan haliyle soğuyorlar. Çok ayrıntı yazamasamda roman kahramanlarının gerçek kişiler olduğunu söyleyebilirim. Bu da, bu kadar da olmaz gibi söylemlerin önüne geçiyor.
Nazan BEKİROĞLU sen yaz biz okuyalım diyorum başka da bir şey diyemiyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder